Yaşlılık standart şikayetleri olan bir hastalık değildir. Sadece yaş ilerledikçe bazı hastalıklara yakalanma riski artmaktadır. Düzenli bir yaşam ve kontrollerle hastalık şikayetleri azaltılabilmektedir. Yaşanılan her şikayeti ‘yaşlılıktandır’ diye geçiştirmek tedaviyi de geciktirmektedir.
Kemik Erimesi – Osteoporoz nedir?
Kemik erimesi, kemikteki kalsiyum oranındaki azalmadan kaynaklanır. Oldukça şık
Karşılaşılan bu hastalıkta, kemiklerin darbelere karşı direncinde azalma meydana gelir.
Kemik erimesi belirtileri nelerdir?
Kemik erimesi belirtileri arasında;
-Bel ağrısı
-Boyun ağrısı
-Sırt ağrısı
-Ufak darbeler sonucunda el bileğinde, omurgada kırıklar oluşması
-Vücutta şekil bozuklukları
-Boy kısalması
-Hareketsizleşme sayılabilir.
Kemik erimesini azaltmak mümkün mü?
İlerleyen yaşla birlikte herkeste belli bir miktarda kemik erimesi oluşur, ancak bazı kişilerde
bir takım faktörler kemik erimesinin bir hastalığa dönüşmesine sebep olur. Peki kemik
erimesini azaltmak mümkün müdür? Kemik erimesine ne iyi gelir? İşte bu soruların yanıtları:
-Ufak yaştan itibaren kalsiyum açısından zengin besinler alınmalı
-Yaş ne olursa olsun, az miktarda da olsa egzersiz yapılmalı
-Güneş ışınlarından faydalanılmalı, cilt aşırı olmamak kaydıyla güneş görmeli
-Yürümek, merdiven çıkıp inmek gibi fiziksel aktivitelerde bulunulmalı
-Kemik kaybına etki eden sigara ve aşırı alkol tüketiminden uzak durmalı
-Hafif ağırlıklar kaldırarak kemiklerin güçlenmesi sağlanmalı
Kemik erimesinin tedavisi mümkün müdür?
Osteoporoz rahatsızlığında azalan kemik kütlesinin yerine getirilmesi zordur, ancak kemik
erimesi yavaşlatılabilir. Hormon replasmanı tedavisi ve kalsiyum takviyesi ile kalça ve
omurga kemiklerinde oluşan kayıp azaltılır ve erime yavaşlatılır. Ayrıca düzenli egzersiz de
tedavinin bir parçası olarak uygulanıldığı zaman tedaviye katkı sağlar.
Tansiyon
Tansiyon problemi ileri yaşlarda sıkça görülen bir rahatsızlıktır. Kişinin kan basıncı ölçülerek
tansiyon rahatsızlığı teşhisi konulur. Büyük ve küçük tansiyon yüksekliği ya da küçük ve
büyük tansiyon düşüklüğü kişinin tansiyon problemi olduğunu gösterir. Kimi tansiyon
düşüklüğü sorunundan șikayetçi olurken kimi de yüksek tansiyondan şikayet eder. Kişi
bazen bazı dış etkenlerden ya da anlık durumlardan etkilenerek tansiyon düşüklüğü
yaşayabilir, bu olağandır. Ancak sürekli tansiyon düşüklüğü ya da yüksekliği kişinin yaşam
kalitesini etkiler. Tansiyonun tedavisi hayat tarzı değişiklikleri ve tansiyon ilaçları ile sağlanır
Yüksek tansiyon
Kanın akarken damarlara uyguladığı basıncın artması anlamına gelen yüksek tansiyon ya da hipertansiyon durumu önlenmezse birçok probleme yol açabilir.
Tansiyonu ne yükseltir?
Hipertansiyon sebebi tam olarak sebebi bilinmese de, yağlı yemek yeme, egzersiz
yapmama, aşırı kilolu olma, sigara içme ve aşırı tuzlu yiyecekler yeme gibi faktörlerin
tansiyon yükselmesinde rol oynadığı söylenebilir. Genelde hastaların tansiyonunun yüksek olmasının sebebi belirli bir hastalık değildir. %90 ile 95’lik bir grubun dahil olduğu bu durum esansiyel hipertansiyon olarak adlandırılırken, bir nedene ya da başka bir hastalığa bağlı olarak yükselen ve %5 ile 10’luk bir kısmı kapsayan duruma sekonder hipertansiyon adı verilir.
Düşük Tansiyon
Tansiyon düşüklüğü, tıpkı tansiyon yüksekliği gibi kişinin yaşam kalitesini etkileyen bir
rahatsızlıktır. Bazı insanlar sürekli düşük tansiyona sahip olduğundan, bu onlara bir
rahatsızlık vermez, ama ani tansiyon düşmesi olumsuz sonuçlara yol açabilir. Kısacası, her tansiyon düşüklüğü bir sağlık sorunu olduğunu göstermez.
Tansiyon neden düşer?
Tansiyon düşüklüğü sebepleri arasında birçok faktör bulunmaktadır.
-Yetersiz beslenme
-Yetersiz sıvı alımı
-Kullanılan ilaçların yan etkileri
-Kalp kapakçığı problemi, kalp yetmezliği gibi kalp hastalıklar
-Kansızlık
-Hormon rahatsızlıkları
Düşük tansiyon belirtileri nelerdir?
Kişiden kişiye göre değişen düşük tansiyon belirtileri arasında
-Baş dönmesi
-Halsizlik
-Konsantrasyon eksikliği
-Bayılma
-Susuz hissetme
-Mide bulantısı
-Soğuk ter dökme
-Nefes alışverişinde hızlanma yer alır.
Romatizma
Romatizma diye bilinen romatoid artirit vücudun hareket sistemini sağlayan kas ve
iskeletlerde meydana gelen ağrılı eklem hastalığı olarak tanımlanır. Birçok kişide özellikle yaşlılarda eklem romatizması, bel romatizması ve el romatizması oldukça sık görülür.
Romatoloji nedir?
Romatoloji, romatizma hastalıkları ile ilgilenen bir bilim dalıdır. İç hastalıkları branşının bir yan dalı olan romatoloji uzmanlığı, 4 yıllık iç hastalıkları uzmanlık eğitimi üzerine, 3 yıllık romatoloji yan dal eğitimi gerektirir.
Romatizma belirtileri nelerdir?
Belirtileri arasında;
-Kaslarda güçsüzlük
-Eklem ağrıları
-Ciltte döküntüler
-Ağız kuruluğu
-Sabahları eklemlerde sertlik oluşması, sonradan geçmesi
-Güneşe karşı aşırı duyarlılık, ciltte yaralar oluşması
-Güçsüzlük
-Cilt altı bezeleri
-Görmede azalma, gözlerde kızarıklık
-Uzun süreli yüksek ateş problemi yer alır.
Kalp romatizması nedir?
Streptokok denilen bir bakterinin neden olduğu solunum yolu enfeksiyonu neticesinde gerçekleşen bir kalp kapakçığı hastalığıdır. Sadece yaşlılarda değil, çocuklarda ve gençlerde de görülebilen kalp romatizması belirtileri arasında kuru öksürük, nefes darlığı, düzensiz kalp atışı, morarma, göğüs ağrısı sayılabilir.
Romatizma nasıl tedavi edilir?
Romatizma tedavisi ilaçlar ile sağlanmaya çalışılsa da tam olarak başarı elde
edilememektedir. Romatizma şikayeti bulunan kişiler doktorlarının yönlendirmesi
doğrultusunda ilaç tedavisine ek olarak fizik tedavi desteği alabilirler.
Vertigo
Kökeni Latince dönmek anlamına gelen vertigo, baş dönmesi olan kişiler için kullanılan bir tanıdır. Toplumda oldukça sık rastlanan vertigo, bir hastalık değil, semptomdur. Baş dönmesine neden olan hastalıklar arasında, orta kulak hastalığı, iç kulak hastalıkları, kalp ve damar hastalıkları, migren rahatsızlıkları, yaşlılığa bağlı hastalıklar, boyun kireçlenmeleri ve psikiyatrik rahatsızlıklar yer alır.
Vertigo nedenleri nelerdir?
Vertigo nedenleri arasında, Meniere hastalığı, ani baş dönmesi ile sonuçlanan pozisyona bağlı durumlar, iç kulak iltihabi, akustik sinir uçları, migren, ilaçların yan etkileri, görmeden kaynaklanan denge bozuklukları, akustik tümör, stres, kötü beslenme, aşırı sigara ve alkol tüketimi sayılabilir.
Vertigo nasıl geçer?
Vertigo tedavisi Kulak Burun Boğaz kliniğinde yapılır. Rehabilitasyon ve fizik tedavi
bölümünün vertigo tedavisi ile ilgilenen dalı olan Vestibuler rehabilitasyon, denge
sisteminden kaynaklanan bozuklukların düzeltilmesini sağlar. Vertigo tedavisinde vestibuler rehabilitasyon haricinde, ilaç takviyesi de uygulanır.
Şeker (Diyabet)
Halk dilinde şeker hastalığı olarak adlandırılan diyabet, pankreastaki insülin üretiminin yetersiz ve etkisiz olması veya dokularda insüline kadar direnç olması sonucu meydana çıkan bir hastalıktır. Halk arasında yüksek şeker olarak adlandırılan kan şekeri yüksekliği (hiperglisemi) kadar, düşük şeker yani kan şekeri düşüklüğü (hipoglisemi) de önemli bir rahatsızlıktır.
Şeker hastalığı belirtisi nedir?
Genellikle şeker hastaları şu belirtileri gösterirler:
-İştahın çoğalması ve fazla yeme
-Su içme isteği ve çok su içme
-Sık sık idrara çıkma
-Sürekli yorgunluk hali
-Ciltte kuruma ve kaşınma
-Halsiz hissetme
-El, ayak ve bacakta karıncalanma
-Bulanık görme
-Açık olan yaraların zor iyileşmesi
Şeker hastalıği çeşitleri
Tip 1 diyabet: Kişi 20 yaşına gelmeden ortaya çıkan Tip 1 diyabet hastalığındaki problem, vücudun yeterli miktarda insülin üretememesinden kaynaklanır. şeker hastalarının yaklaşık %15’i Tip 1 diyabettir. Tip 1 diyabette şeker hastalığı belirtileri kısa zaman içinde kendini gösterir.
Tip 2 diyabet: En sık görülen tür olan Tip 2 diyabette sorun insülinin yetersizliği değil,
etkisizliğidir. Genelde kilo problemi olan hastalarda görülen bu hastalıkta düzenli beslenme ve egzersiz şart koşulur.
Gestasyonel diyabet:
Hamilelik öncesinde hiçbir şekilde diyabet sorunu olmayan kişilerde, hamilelik süresince görülen şeker hastalığı türüdür. Genelde gebeliğin 24. haftasında ortaya çıkan ve gebelik bitiminde sona eren gestasyonel diyabet, hormon salgısına bağlı olarak meydana çıksa da, bu kişilerde ileriki yıllarda Tip 2 diyabet hastalığı görülme ihtimali olabilir.
Şeker hastalığı tedavisi nasıl sağlanır?
Diyabet tedavisindeki amaç kan şekerini düzenlemektir. Şeker hastalığı tedavisi, sadece tek bir çözüm üstüne kurulmaz. Doktor kontrolünde sağlıklı beslenme, kan şekeri kontrolünü sağlayacak şekilde egzersiz yapma ve insülin alımı ile hastalığın tedavisi sağlanır.
Kolesterol
Kolesterol, hayvan ve insan hücrelerinde bulunan bir yağ türüdür. Hormon ve enerji
üretimine katkı sağlayan, hücre yapısında bulunan kolesterol hem vücudumuz tarafından üretilir hem de aldığımız besinlerle sağlanır. Kolesterol yüksekliği birçok rahatsızlığa yol açar.
Kolesterol türleri
HDL kolesterol (iyi kolesterol) ve LDL kolesterol (kötü kolesterol) olmak üzere iki ana
kolesterol çeşidi vardır. Bunların haricinde VLDL kolesterol (çok düşük yoğunluklu
lipoproteinler), Idl (ara yoğunluklu protein) ve trigliserid de kanda bulunan yağ
maddeleridir.
LDL kolesterol kaç olmalı?
LDL kolesterol vücuttaki kolesterolü farklı doku ve organlara taşır. Ancak vücutta
gerekenden daha fazla LDL kolesterol olduğu zaman bu fazlalıklar kan dolaşımında kendini gösterir. Zamanla küçük parçacıklar halini alarak damarların duvarlarında plaklar oluşturan
LDL Kolesterol yüksekliği felç, şeker, kalp ve damar hastalıkları gibi kötü sonuçlar doğurur.
Sağlıklı bir kişide LDL kolesterol seviyesi 130 mg/d’nin altında olmalıdır.
HDL kolesterol kaç olmalı?
HDL Kolesterol, vücut dokularında bulunan kolesterolü karaciğere taşımanın yanı sıra kan
dolaşımı esnasında damar duvarlarında birikip sertliğe yol açan LDL yapılarını da temizler.
Bu görevi sebebiyle HDL kolesterol düşüklüğü, LDL kolesterol yüksekliği kadar istenmeyen bir durumdur. Bu işlevi açısından iyi kolesterol adını alan HDL kolesterol seviyesi erkeklerde
50 mg/dl’nin kadınlarda ise 60 mg/dl’nin üzerinde olmalıdır.
Yüksek kolesterol belirtileri
Yüksek kolesterol kanda bulunan kötü kolesterolün yani LDL’nin fazla olması anlamına gelir.
Yüksek kolesterol belirtileri doğrudan kendini belli etmese de, çok yüksek kolesterole sahip
olan kişilerde, cilt yüzeyinde kabarıklıklar ve leke oluşumları, halsizlik, damar tıkanıklığı, inme durumu, bacak ve ayak bölgesinde yanma hissi, yaraların zor iyileşmesi, Göğüs sırt ve
bacak ağrıları, iştahsızlık gibi belirtiler görülür.
Kolesterole ne iyi gelir ve kolesterolü ne düşürür?
Egzersiz yaparak, sağlıklı beslenerek, alkol ve sigaradan uzak durarak kolesterole karşı bir
koruma kalkanı sağlanabilir. Düşük doymuş yağ içeren besinler kolesterolü düşüren
yiyecekler arasında yer alır. Tam tahıllı gıdalar, meyve ve sebze, beyaz et, yağı azaltılmış süt
ürünleri, bitkisel yağlar kolesterol diyeti uygulayan kişilerin alması gereken besinler arasında
yer alır.
Göz Tansiyonu
Göz içinde dokuları beslemek için bulunan sıvının kanallardaki tıkanıklıktan dolayı dışarı
atılamaması göz içi basıncını yükseltir. Glokom ya da göz tansiyonu, göz içi basıncının
yükselmesi sonucu görme sinirlerinin hasar görmesiyle görme bozukluğunun meydana
gelmesidir.
Göz tansiyonu belirtileri nelerdir?
-Daha çok televizyon izlerken ya da herhangi bir ekrana bakarken ortaya çıkan şiddetli göz ağrısı nedenleri ile ortaya çıkan baş ağrıları
-Zaman zaman gözlerin bulanık görmesi
-Görmede dalgalanma meydana gelmesi
-Işıkların etrafında halkalar görme
Göz tansiyonu riskini arttıran faktörler
-Genetik faktörler
-Şeker hastalığı
-40 yaşı geçmiş olma
-Yüksek miyop rahatsızlığı
-Yüksek hipermetrop rahatsızlığı
-Migren
-Göz içi iltihabı (üveit)
-Kortizonlu ilaç kullanmış olma
-Retina-damar tıkanıklıkları
-Kansızlık
Göz tansiyonu tedavisi
Göz tansiyonu tedavisi üç farklı yolla uygulanır. Bunlar ilaçla tedavi, cerrahi tedavi ve lazer
tedavisidir.
Felç
Diğer adıyla inme, beyni besleyen damarlardan birinin tıkanmasıyla veya kanamasıyla ortaya çıkar. Felç ya da inme türüne göre; iskemik felç (beyni besleyen damarların tıkanması) ve hemorajik felç (beyin damarlarının yırtılarak kanama yapması) olarak ikiye ayrılır.
Felç (inme) sebepleri nelerdir?
İnme nedenleri arasında genetik faktörler rol alsa da ileri yaşlarda görülen hastalıklar (hipertansiyon, böbrek yetmezliği, diyabet), aşırı sigara kullanımı, kalp atışı düzensizlikleri,
obezite, ilerleyen yaş felç sebepleri arasında sayılabilir.
Felç belirtileri nelerdir?
-Vücutta tek ya da çift taraflı olarak hissizlik, güçsüzlük ve uyuşukluk
-Sebepsiz düşmeler
-Baş dönmeleri
-Denge kaybı
-Konuşmada ve anlamada güçlük
-Yutmada güçlük
-Şiddetli ve ani baş ağrıları
-idrar kaçırma
-Kişinin idrarını tutamaması ve istemsiz bir şekilde zamansız olarak yapması idrar kaçırma ya
da üriner inkontinans olarak tanımlanır.
Alzheimer
Alzheimer, beynin hafıza, düşünme ve dil bölümlerini etkileyen bir hastalıktır. En sik görülen
demans türü olan Alzheimer hastalığının ileri safhalarını yaşayan kişi günlük aktivitelerini yapamaz hale gelir.
Alzheimer hastalığının nedenleri
Alzheimer hastalığının nedeni tam olarak bilinmese de kalıtımsal faktörler, beyin hücrelerinin ölümü, sinirsel iletimin giderek bozulması hastalık nedenleri arasında gösterilebilir.
Alzheimer hastalığının belirtileri nelerdir?
-Sürekli aynı soruları ve cümleleri yinelemek
-Günlük hayati etkileyecek derecede unutkan olmak
-Problem çözümünde ya da plan yapmakta sıkıntı yaşamak
-Günlük hayatında yapabileceği birçok şeyi yapamamak
-Eşya kaybetmek
-Tarihleri unutmak ve karıştırmak
-Yol ve yön kavramında zorlanmak
-Kelimeleri bulmada güçlük çekmek
-Yakın tarihi hatırlamayıp eski tarihleri anımsamak
-Pratik düşünmede zorlanmak
-En basit konularda dahi karar vermede zorluk çekmek
-Bulunduğu ortamdan, mekandan ve andan habersiz olmak
-İşten ya da sosyal aktivitelerden geri çekilmek
-Konuşma veya yazmada daha önce görülmeyen problemler yaşamaya başlamak
-Ruh hali ve kişilik özelliklerinde değişiklikler olması
Alzheimer tanısı nasıl konur?
Öncelikle yukarıda sıralanmış olan belirtilere sahip olan kişi ve yakınlarının hekimlerle
görüşmesi gerekir. Psikiyatrik ve nörolojik tetkikler yapıldıktan sonra kişinin hastalığının
durumu hakkında daha net bir bilgi verili.
Alzheimer tedavisi nasıl uygulanır?
Alzheimer hastalığının kesin bir tedavi yöntemi yoktur. Hastalık yapılan tedavilerle durdurulmaz, ancak ilerlemesi yavaşlatılabilir. Bu hastalıkta önemli olan erken teşhistir. Alzheimer tedavisinde birincil amaç hastanın yaşam kalitesini arttırmaktır.